Bitlis Valisi Sayın Ahmet Karakaya’nın geçtiğimiz hafta içinde yayınladığı genelge, kamu kurumlarında bir dönüm noktası olacağa benziyor. Genelgede, kamu alımlarının doğrudan temin yoluyla değil, şeffaf bir şekilde açık ihalelerle gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Özellikle ihalelerin bölünerek küçük parçalar halinde doğrudan temin yoluyla yapılmasının önüne geçilmesi gerektiği belirtilmişti.
Bu adım, şeffaflık adına atılmış olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak sahaya inip kurumlarla birebir temas kurduğumuzda durumun pek de öyle algılanmadığını gördük. Gazetemizi bırakmak için ziyaret ettiğimiz kurumlarda, genelgeye dair hoşnutsuzluk gözlerden kaçmıyordu. Yıllardır işlerini ‘parçala-böl-temin et’ yöntemiyle yürüten bazı kurumların, bu düzenlemeden pek memnun olmadıkları apaçık ortadaydı.
Bu hoşnutsuzluğun temelinde ne yatıyor? Aslında cevap oldukça basit: Kolaycılık ve alışkanlık. Doğrudan temin, birçok kamu kurumunun zaman ve prosedürden tasarruf etmek için başvurduğu bir yoldu. Ancak bu yöntem, çoğu zaman şeffaflıktan uzak, kamu yararını ikinci plana atan uygulamalara zemin hazırlıyordu. Açık ihale süreci ise, hem rekabeti artırıyor hem de kamunun çıkarlarını koruyor.
Şimdi gözler, bu genelgenin uygulamada nasıl sonuçlar doğuracağına çevrilmiş durumda. Kamu kurumlarında bir alışkanlığın kökünden değişmesi elbette kolay olmayacak. Ancak Sayın Vali Karakaya’nın kararlı duruşu, sürecin sıkı takipçisi olacağının sinyalini veriyor.
Bu noktada kamu kurumlarına düşen görev, şeffaflığı ve rekabeti esas alarak kamu yararını en üst düzeyde korumaktır. Her türlü alımda açık ihale yoluna başvurmak, sadece kamu kaynaklarının doğru kullanımı açısından değil, aynı zamanda vatandaşların devlete olan güveninin pekişmesi açısından da önem arz ediyor.
Valilik bu konuda kararlılığını sürdürürse, Bitlis ve ilçelerinde kamu ihalelerinde yeni bir sayfa açılabilir. Elbette bu süreçte sancılar yaşanacaktır. Ancak bu sancılar, daha adil ve şeffaf bir kamu düzeni için atlatılması gereken zorluklar olarak değerlendirilmeli.
Önümüzdeki süreçte bu uygulamanın sahadaki etkilerini hep birlikte gözlemleyeceğiz. Kamu kurumlarının bu dönüşüme ayak uydurması ve topluma daha hesap verebilir bir yapıya kavuşması en büyük temennimiz.
Serkan Olcay
