Bitlis, güzellikleriyle övülen, tarihiyle dikkat çeken bir şehir. Ancak bu güzel şehirde yönetim anlayışının basınla arasına koyduğu mesafe, olabildiğince ciddi bir sorun yaratıyor.
Bir kentte yerel basın, halkın gözü kulağıdır, toplumsal sorunların dile getirildiği, çözüm önerilerinin tartışıldığı bir platformdur. Ancak Bitlis’te yetkililer, bu kritik mekanizmayı devre dışı bırakarak, adeta kendi kendilerine bir oyun sahnesi kurmuş durumda.
Yerel basın, halkın sesi ve kamu denetiminin en önemli araçlarından biridir. Yetkililer basına kapalı bir yönetim tarzını tercih ettiğinde, halkın sorunlarını duymamak, eleştirilerden kaçınmak ve hatalarını gizlemek için bir kalkan yaratmış olur. Oysa basın, yalnızca eleştirileri dile getiren değil, aynı zamanda çözüm önerileri sunan bir ortak akıl platformudur. Yönetimlerin, bu platformu yok sayarak kendi bildiklerini yapmaları, adeta bir tiyatro sahnesinde tek kişilik bir oyun sergilemektir.
Bitlis’in yetkililerine çağrımız nettir. Basın bir tehdit değil, bir fırsattır. Eleştirilmekten korkmayın, çünkü eleştiri, gelişimin ve doğruyu bulmanın anahtarıdır. Kendi çaldığınız düdüğü bir kenara bırakıp, halkın sesine kulak verin. Aksi takdirde, yönettiğinizi sandığınız kitleyi kaybedebilirsiniz.
Halkın haber alma hakkını gözetmek ve sorunların çözümüne ortak akılla yaklaşmak, sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir erdemdir. Bitlis bunu hak ediyor.
Serkan Olcay
