Bitlis’te yoğun kar yağışının ardından sokaklarımızı süsleyen beyaz örtü, bir yandan güzellik sunarken diğer yandan büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor: çatılarda biriken devasa buz sarkıtları ve kar kütleleri. Geçtiğimiz hafta içinde üç araç, çatıdan düşen kar yığınlarının altında kalarak adeta hurdaya döndü. Neyse ki olaylarda can kaybı yaşanmadı ama bu, tehlikenin küçümseneceği anlamına gelmiyor. Bugün araçlar zarar gördü, peki ya yarın bu dev kütleler bir insanın üzerine düşerse?
Yetkililer, olaylara sadece emniyet şeridi çekerek ya da uyarı levhaları koyarak müdahale etmeyi yeterli görüyor. Ancak sorunun kökten çözülmesi için bunun çok daha ötesine geçmek gerekiyor. Çatılarda biriken karların düzenli olarak temizlenmesi, bina sahiplerine bu konuda yükümlülükler getirilmesi, hatta belediye ekiplerinin aktif bir şekilde bu sürece dahil edilmesi şart. Yoksa her kış benzer manzaralarla karşılaşmaya devam edeceğiz.
Önümüzdeki günlerde havaların ısınmasıyla çatıların altındaki risk daha da büyüyecek. Isınan hava, karların ani düşmesine neden olacak ve bu da sokakta yürüyen insanlar için ölümcül bir tehdit oluşturacak. Acı bir olay yaşanmadan harekete geçmek bu kadar zor mu?
Soruyoruz: Kar kütleleri bir vatandaşımızın üzerine düştüğünde mi önlem almayı düşüneceğiz? Yetkililer, yaşanacak olası felaketlerin vebalini almaya hazır mı?
Unutmayalım, “önlem almak” sadece tehlikeye işaret eden şeritler çekmek değildir. Gerçek önlem, tehlikenin tamamen ortadan kaldırılmasıdır.

Serkan Olcay