Bitlis’i Bölgesel Amatör Lig’de temsil eden Bitlis Özgüzelderespor’un Başkanı İbrahim Ergün’ün istifası, şehirde spora ve özellikle futbola verilen önemin eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır Bitlis’te futbolun sahipsiz kaldığı, takımı ileriye taşıyacak bir başkan veya destek mekanizmasının eksik olduğu gerçeği ortada. Ergün’ün istifası, bu durumun en somut kanıtlarından biri.
Tabi ki Başkan Ergün’ün neden istifa ettiğini de merak etmedik değil.
Ancak gün içerisinde bu konuda açık bilgiye her ne kadar da ulaşmaya çalıştıysak, malesef bilgi alabileceğimiz telefonlara ulaşamadık. İstifanın nedeninin önümüzdeki günlerde açıklık kazanacağını hep birlikte duymuş olacağız diye düşünüyorum.
Yıllardır Bitlis’te futbolun gelişmesine dair somut adımlar atılmadı. Birkaç bireysel çabanın ötesine geçmeyen destekler, maalesef ki kulübün geleceği için yeterli olmadı. Şehrimizde futbolu ve gençlerin sportif hayallerini ciddiye alacak bir irade yok.
Peki, neden?
Bürokratlarımız bu konuda neden sessiz?
Bir şehrin sportif geleceği bu kadar göz ardı edilebilir mi?
Bitlis’in sahip olduğu genç nüfus ve yetenekli sporculara fırsat verilse, şehir olarak futbolda da önemli bir yere gelebiliriz. Ancak görünen o ki, bu potansiyel görmezden geliniyor. Şehrin gençleri sahipsiz bırakılırken, takımı yönetecek, destekleyecek bir yapı oluşturulmadı.
Başkan İbrahim Ergün’ün beş maç sonrasında istifa etmesi, şehrimizin spordaki şanssızlıklarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak bu şanssızlık değil, açık bir ihmalin sonucudur. Yetkililerin bu duruma seyirci kalması kabul edilemez. Bitlis’in futbol sahnesinde varlık göstermesi, ancak şehirde sporun ve gençlerin geleceğine yatırım yapılmasıyla mümkün olacaktır.
Bitlis, bürokratları ve yerel yöneticileriyle birlikte spora sahip çıkmadıkça, Özgüzelderespor gibi takımlar sahipsiz kalmaya devam edecek. Şehrimizin yetkililerinin artık bu sorumluluğu üzerlerine alması, gençlere ve spora hak ettikleri değeri vermeleri gerekiyor. Aksi takdirde Bitlis, sadece sportif anlamda değil, gençlerin hayallerine olan inançlarında da kayıplar yaşamaya devam edecektir.
Serkan Olcay