Bitlis’te oynanan futbol karşılaşmalarında sahaya gazetecilerin alınması konusunda sıkıntılar yaşanmaya başladı.
Özellikle sarı basın kartı sahibi olmayan kişilerin saha içinde yer alması gerçek basın mensuplarının işini zorlaştırıyor. Gazetecilik gibi titizlik ve profesyonellik gerektiren bir meslekte, gerekli belgelere sahip olmayan kişilerin saha içine alınması, olayın vahametini gözler önüne seriyor. Basın özgürlüğü elbette çok önemli, ancak bu özgürlüğün suiistimal edilmesi ve kural tanımazlık elbette ki kabul edilemez.
Saha içi karışıklıkları bir kenara, şeref tribününe girip çıkan kişilerin kontrol edilememesi de ciddi bir güvenlik ve protokol sorunu yaratıyor. Bu bölge, sadece belirli kişilerin girebileceği bir alan olmalı ve gereksiz kalabalıktan arındırılmalıdır. Ancak görünen o ki, bu konuda yeterli denetim ve kontrol mekanizmaları devreye sokulmuyor.
Yetkililerin bu konuda alacağı tedbirler artık kaçınılmaz. Herkesin rastgele giriş-çıkış yapmaması gerek.
Hem saha içindeki belirsizliğin önlenmesi hem de şeref tribününe kimlerin girdiğinin sıkı şekilde denetlenmesi gerekmektedir. Giriş çıkışların kontrollü olması ve sadece gerekli yetkiye sahip kişilerin bu alanlara erişim sağlaması, anlamında önemli adımlar atılmalı.
Basın kartı olmayan kişilerin saha içinde bulunması, hem basın etiğine aykırı hem de işin profesyonelliğine zarar verici bir durumdur. Aynı şekilde, şeref tribünü gibi prestijli bir alana herkesin girebilmesi, bu alanın saygınlığını hiçe saymaktır. Yetkililer bir an önce bu sorunları çözmeli, futbolun ciddiyetini ve saygınlığını koruma altına almalıdır.
Serkan Olcay