Yerel basın, toplumun doğru bilgiye ulaşması ve şehrin gelişimine katkı sunması adına önemli bir görev üstlenir. Özellikle Bitlis gibi küçük ama tarihi ve kültürel açıdan zengin şehirlerde, basının rolü çok daha kritik bir hal alıyor. Ancak ne yazık ki, Bitlis’te görev yapan basın mensuplarının sayısı oldukça sınırlı. Bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda gazeteci, büyük bir özveriyle görevlerini yerine getirmeye çalışıyor. Onlar, halkın haber alma hakkını savunuyor, kentte olup bitenleri objektif bir şekilde aktarmak için emek veriyor. Ancak tüm bu çaba, yalnızca gazetecilerin gayretiyle sınırlı kalmamalı, bürokrasi ve kamu görevlileri de basının işini kolaylaştırmak için sorumluluk almalı.
Basın mensuplarının görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmeleri için bilgilere hızlı ve doğru bir şekilde ulaşabilmeleri gerekiyor. Bu noktada, özellikle bürokratların ve kamu görevlilerinin basına karşı daha şeffaf ve destekleyici bir yaklaşım sergilemeleri büyük önem taşıyor.
Bilgiye erişimin zor olduğu, röportaj taleplerinin karşılanmadığı veya basın açıklamalarının yetersiz kaldığı bir ortamda, basının halkı doğru bilgilendirme işlevi sekteye uğrar. Bu da yalnızca basına değil, doğru bilgiye ulaşamayan halka zarar verir.
Örnek vermek gerekirse, Bitlis’te görev yapan bir gazetecinin dört kez üst üste randevu talep ettiği Vali Yardımcısı’ndan geri dönüş alamaması, basının karşılaştığı zorlukların bir yansımasıdır.
Bir gazeteci, görevini yerine getirebilmek için bu kadar uğraşmak zorunda kalmamalı. Basın mensuplarına açık kapı bırakmak, onların doğru ve tarafsız haberlere erişimini sağlamak, bürokratların da sorumluluğudur. Haber kaynağına ulaşamayan bir basın mensubu, halkı yeterince bilgilendiremez ve şehirde şeffaflık zedelenir.
Bitlis gibi tarihi ve kültürel öneme sahip şehirlerde, basının rolü yalnızca haber yapmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda tarihi zenginliklere sahip bu şehirlerin tanıtımına da katkı sunarlar. Bitlis’in doğal güzelliklerinden kültürel zenginliklerine, sorunlarından başarılarına kadar birçok konuyu geniş kitlelere duyururlar. Bu açıdan bakıldığında, basına sağlanan her türlü destek, şehrin tanıtımı ve gelişimi için de dolaylı bir yatırım anlamına gelir.
Unutmamak gerekir ki, basın mensupları halkın gözü kulağıdır. Onların görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları en önemli şey, bilgiye hızlı ve doğru bir şekilde ulaşabilmeleridir. Bürokrasinin bu konuda daha duyarlı davranması, basın mensuplarına karşı daha açık ve destekleyici bir tavır sergilemesi gerekmektedir. Özellikle günümüzde bilgi kirliliğinin bu denli arttığı bir dönemde, doğru bilgilere ulaşmak ve bu bilgileri halka ulaştırmak her zamankinden daha önemli bir hale gelmiştir.
Bitlis’te basın mensuplarının sayısı az olabilir, ancak onların üstlendiği sorumluluk çok büyük. Bu nedenle, başta bürokratlar olmak üzere, tüm kamu görevlileri basının işini kolaylaştırmak için üzerine düşeni yapmalı, haber kaynaklarına erişim noktasında engel değil, kolaylaştırıcı olmalıdır. Şehrin gelişimi ve halkın doğru bilgiye ulaşması adına, basının özgür ve şeffaf bir ortamda çalışması sağlanmalıdır.
Velhasıl, basın ayağında işleri yokuşa sürmek değil, kolaylaştırmak her zaman daha faydalı olacaktır.
Serkan Olcay
