Uzman Klinik Psikolog
Nazlı Burcu Tüccaroğlu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kadına yönelik şiddet konusunda son yıllarda çeşitli araştırmalar gerçekleştirmiştir. 2023 yılı için yapılan çalışmalar, Türkiye’de kadınların %36’sının fiziksel şiddet, %12’sinin ise cinsel şiddete maruz kaldığını göstermektedir. TÜİK’in verilerine göre, şiddetin büyük çoğunluğu partnerler tarafından uygulanmakta ve kadınların büyük bir kısmı bu şiddeti RAPOR ETMEYİP SESSİZ kalmaktadır.
KADEM tarafından yapılan bir başka araştırmada, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde medyanın rolüne vurgu yapmaktadır. Medyada kadınların temsil biçiminin, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını güçlendirdiği ve şiddeti meşrulaştırdığına dikkat çekmiş. Şiddetin önlenmesi için medya dilinin dönüştürülmesinin gerekliliği vurgulamıştır.
Kadına yönelik şiddet, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve eşitsizliklerle ilişkilidir. Bu sorunun çözümü, toplumun her kesiminden destek ve değişim gerektirir. Yasal düzenlemelerden eğitime, medyanın rolünden sivil toplumun çabalarına kadar pek çok alanda yapılacak iyileştirmeler, şiddetin önlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Benim vurgu yapmak istediğim nokta ise şiddet uygulayanlar… kim bu şiddeti uygulayanlar? Neden şiddet uyguluyorlar? Sorularına karşı empat geliştirmek için, şiddet uygulayana karşı romantize edilen bir hayat hikayesi yazıldığına ve psikolojik rahatsızlığın arkasına sığınılmaya çalışıldığına şahitlik ediyorum.Lütfen artık kendimizi kandırmayı bırakalım. Hayatta iyiler ve kötüler vardır. Kötülüğü seçenlere psikaytrik tanı koyup aklamayın, bırakın uzmanlar kendi işini yapsın. KİŞİLİK BOZUKLUKLARI HASTALIK DEĞİLDİR.
Uzm. Psk. Nazlı Burcu Tüccaroğlu