İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden senarist, yapımcı ve yönetmen Tomris Giritlioğlu için tören düzenlendi. Mecidiyeköy’deki İstanbul Devlet Tiyatroları sahnesinde düzenlenen törene ailenin yakınları ve çok sayıda sanatçı katıldı.
İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 67 yaşında hayatını kaybeden senarist, yapımcı ve yönetmen Tomris Giritlioğlu için Mecidiyeköy’deki İstanbul Devlet Tiyatroları sahnesinde tören düzenlendi.Törene Giritlioğlu’nun erkek kardeşi, oğlu, aile yakınlarıyla, sanatçı dostları ve vatandaşlar katıldı.
Törende bir konuşma yapan oyuncu Cansel Elçin, “Bizlerin sektördeki herkesin bir anısı vardır onunla. Onunla çalışanlar, onunla beraber olanlar yetim kaldı” dedi.Konuşması sırasında gözyaşlarına boğulan erkek kardeşi Başar Arcak ise, ‘O kadar güzel şeyler söylediler ki o zaman daha da gurur duydum . İyi ki benim ablammış. Onu çok seviyorum’ diye konuştu.Sözlerine “Canım annem, büyük aşkım, sonsuz flörtüm’ diye başlayan oğlu Ilgaz Giritlioğlu ise, ‘Tomris’in oğlu olmak hem çok zor hem de çok kolay. Çetin ceviz bir hayat, uykusuz montaj odaları, bol sigara, çok fazla senarist, kostümler, güzel oyuncular ve kameralarda dolu, nefes kesen bir hayat. Seninle çok gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.Tomris Giritlioğlu için, bugün ikindi namazına müteakip Teşvikiye Camiinde cenaze namazı kılınacak.
67 yaşında hayatını kaybeden Giritlioğlu’nun cenazesi 25 Eylül Çarşamba günü Antakya Asri Mezarlığında toprağa verilecek.Tören sonrası duygularını dile getiren Ahmet Mümtaz Taylan ise, “Tomris Giritlioğlu özel bir meslektaştı. Hepimiz çalışıyoruz, ediyoruz, emek sarf ediyoruz ama bir kısmımız çok özel şeyler yapıyor. Tomris onlardan biriydi. Her zaman meselesi olan işler yaptı. Çok fazla genç insanın hayatına dokundu, onları fark etti, hayatlarını kurmaları için onlara bir fırsat sağladı. İyi yazdı, iyi yönetti, her türlü iyi yönetti; sette de, set dışında da. Çok sıra dışı birisiydi. Mesleğimiz, sektörümüz için, arkadaşları yakınları için muazzam bir kayıp. Allah gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın” dedi.Usta oyuncu Meral Çetinkaya, “Heyecanını tatmış olmak, tanık olmuş olmak çok özeldi. Karşısındakine, oyuncusuna, bir dolu da oyuncuları oldu sonradan keşfettiği, güven veriyor. Ve garip bir iletişim kuruyor. Kavga ettik o çok başka. Çok cengaver bir kadındı, kafasına takıyordu, bu delilik güzel bir şey. Bu işlerde, yaratıcılıkta biraz deli olmak gerekiyor. Ilgaz’ı küçücükken tanıdım, çok güzel bir çocuk oldu. Böyle değerli insanlar, üretken ve bazı şeyleri kafasına takan insanlar çok önemli. Onların ürettikleri şeyler sanatta çok önemli oluyor. Tomris de tarihimize, coğrafyamıza çok başka türlü bakıp sahip çıkan bir yönetmendi” ifadelerini kullandı.Oyuncu Begüm Birgören ise “Tomris Giritlioğlu çok başka bir kadındı. Bazı insanlar hangi mesleği yaparsa yapsın kendi karakterleriyle, duruşlarıyla stardırlar. O öyle biriydi, gerçekten bir okul gibiydi. Onunla tanışan herkese, o düşünsel dünyasında duygusal dünyasında çentik atan bir kadındı. Evet çok üzülüyoruz arkasından şimdi ama bir taraftan da iyi ki bu topraklarda doğdu, büyüdü, hikayeleri anlattı. Sinemacı kimliğinin yanında, evet televizyona birçok iş yaptı, şimdi düşünüyoruz bir tane bile işi yok ki boş geçmiş olsun. Hep bu ülkenin insanına ve ülkeye dair hikayeler anlattı ve çok kıymetli hikayeler anlattı. Yeri dolmayacak biri, çok çok başkaydı. Şimdi düşünüyorum o karizmatik hali o entelektüel hali, onun gibi biri daha çıkmayacak” şeklinde konuştu.1957 yılında Konya’nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. Hataylı bir ailenin çocuğudur. Babası o sırada Kadınhanı’nda hakimlik yapan Ali Arcak, annesi Sakine Arcak (Günaydın) idi.Çocukluğunun ilk yılları Adana’da geçti. İlkokul 3. sınıftan sonra eğitim hayatına TED Ankara Koleji’ne devam etti. Yükseköğrenimini Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı.Üniversite öğrencisi iken sinema yönetmeni olmaya karar verdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra TRT’de çevirmen olarak çalışmaya başladı. 1977’de TRT Haber Dairesi Başkanı Aycan Giritlioğlu ile evlendi. Bu evlilikten oğlu Ilgaz dünyaya geldi (1980).TRT’de bir süre Çocuk Programları ile Eğitim Kültür Bölümleri’nde asistanlık yaptıktan sonra Belgesel Programlar Müdürlüğü’ne geçti. “Tabletten Belgesele” ve “Beyoğlu” adlı iki belgesel film çekti. 1988’de TRT’nin Drama Bölümü’ne geçti ve 1989’da ilk filmi Kantodan Tangoya yı çekti.İlk uzun metrajlı filmi Suyun Öte Yanı’nı 1991’de çekti. Film, 11. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü ile En İyi Yönetmen Ödülü’ne, 4. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde En İyi İkinci Film ödülüne değer görüldü. 1994’te Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Yaz Yağmuru adlı öyküsünü aynı adla sinemaya uyarladı. Mehmet Eroğlu’nun Yarım Kalan Yürüyüş romanından uyarladığı 80. Adım (1995), 8. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Seçiciler Kurulu Özel Ödülü’nü ve 15. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Film Yarışması’nda En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini aldı.1999 yılında yönetmenliğini yaptığı Salkım Hanımın Taneleri adlı film ile üne kavuştu. Film, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü; Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ise Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü’nü aldı.2002’de TRT’den emekli olan Giritlioğlu,Salkım Hanım’ın Taneleri filminin devamı niteliğindeki Güz Sancısı filmini 2008’de tamamladı.Sanatçı, emekli olduktan sonra özel televizyonlar için dizi film projeleri üretmeye başladı. Dizilerin kiminde yapımcı kiminde ise proje tasarımcısı olarak görev aldı. Türkiye’de ‘dönem dizisi’ akımını başlatan kişi oldu ve ‘Kuruşun Yarası’ ‘Çemberimde Gül Oya’, ‘Ihlamurlar Altında’‘Hatırla Sevgili’, ‘Karayılan’, ‘Asi’, ‘Gönülçelen’, ‘Kasaba’, ‘Bu Kalp Seni Unutur mu?’, ‘Her Şeye Rağmen’ ürettiği yapımlardandır.