Haber Gönül Olcay
İYİ Parti Bitlis İl Başkanı Ziya Yoldaş, son yıllarda Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı mülteci akınına ve bu durumun doğurduğu sorunlara dikkat çekti. Yoldaş, ülkemizin plansız ve kötü bir şekilde yönetildiğini belirterek, kadın-çocuk cinayetleri, istismar, madde bağımlılığı, yoksulluk ve işsizlik gibi toplumsal sorunların artışının bu durumu açıkça gösterdiğini ifade etti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Türkiye’de kayıtlı 3 milyon 103 bin Suriyeliden 729 bininin “adresinde bulunmadığı” yönündeki açıklamasına değinen Yoldaş, hükümetin mülteci sayısının 3-4 milyon olduğunu belirtmesine rağmen, gerçek sayının yaklaşık 20 milyon civarında olduğunu herkesin bildiğini ileri sürdü. Kayıtlı olan mültecilerden 729 bininin adresinin bilinmediğini hatırlatarak, kayıtsız olan 10 milyonun üzerindeki diğer mültecilerin nerede olduğunun belirsizliğine dikkat çekti. Yoldaş, “Suç işlediklerinde emniyet birimleri bu kişileri nerede ve nasıl bulacak?” sorusunu yöneltti.
Ayrıca, önceki İçişleri Bakanı’nın açıkladığı 238 bin 768 mülteciye vatandaşlık verildiği bilgisinden bu yana kaç kişiye daha vatandaşlık verildiğini sorgulayan Yoldaş, Türkiye’den mülk satın alarak vatandaşlık kazanan yabancıların sayısının ve bu mülklerin satışına ilişkin herhangi bir kısıtlama olup olmadığını da kamuoyuyla paylaştı.
Vatandaşlık hakkı kazanmak için mülk satın alan yabancıların, bu mülkleri kendi ülkelerinin vatandaşlarına satarak onlara da Türk vatandaşlığı sağladıkları yönünde bilgiler aldıklarını belirten Yoldaş, bu yolla milyonlarca insanın haksız yere vatandaşlık kazandığını ifade etti. Bu kişilerin Türkiye’nin kaderini yurtdışından oy kullanarak etkilediklerini vurguladı.
İYİ Parti olarak, haksız vatandaşlıkların iptali için konuyu yargıya taşıdıklarını belirten Yoldaş, Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun, Türkiye’nin nüfusunu doğru tespit etmek ve mültecilerin gerçek sayısını belirlemek amacıyla 3 Kasım 2024 tarihinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek bir nüfus sayımı yapılmasını talep ettiğini söyledi. Yoldaş, bu sayımın devletin ve milletin selameti için her vatandaşın sorumluluğu olduğunu ifade etti.