Bitlis’in Hizan ilçesinde asırlardır geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi yoğun ilgi görüyor. Kışın tüketimi artan üzüm pekmezi vücut için de tam bir şifa deposu. Üzüm pekmezi hızlı kana karışıyor ve kısa bir sürecede vücuda vitamin yükleyerek hastalıklara karşı dirençli olmanıza yardımcı olur.
Hizan ilçesine bağlı Akşar köyünün Aşağı Klavuz mezrasındaki vatandaşlar, dağ yamaçlarından topladıkları üzümleri imece usulüyle çalışıp pekmez yapıyor.Bölgeye has beyaz üzüm ve siyah üzümleri önce bağlardan toplayan köylüler daha sonra havuzlarda ezerek suyunu çıkarıyor.Maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda yaklaşık 280 derece sıcaklıkta 4-5 saat kaynayan üzüm suyu pekmez kıvamına gelinceye kadar pişiriliyor.Hizan’ın yaklaşık 15-20 köyünde halen doğal ve geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi ham sofralarda yerini alıyor hem de şifa kaynağı olarak kullanılıyor. İçinde herhangi bir katkı maddesi bulunmadığı için birçok hastalığa da iyi gelen pekmez, özellikle bölgedeki vatandaşlar tarafından sıkça tercih ediliyor.Dededen kalma yöntemlere halen pekmez yaptıklarını belirten Erkan Özer, 100 kilo üzüm suyundan 35-40 kilo pekmez elde ettiklerini söyledi. Özer, “Yüzyıllardır bizim yaptığımız üzüm pekmezi dedelerimizden babalarımızdan bize kaldı. Önce bağdan üzümlerimizi topluyoruz. Daha sonra sıkma kazanlarımıza koyuyoruz. Doğal yöntemlerle üzümlerimizi güzel bir şekilde sıkıp ondan sonra suyunu toprak mayası ile mayalandırıp bidonlara koyuyoruz. Şeffaf bir şekle gelene kadar bidonlarda dinlendiriyoruz. Daha sonra kaynama kazanlarına bırakıyoruz. 100 litre üzüm suyundan yaklaşık 35-40 litre üzüm pekmezi çıkarıyoruz. 280 derecede üzüm suyunu kaynatıp bütün toksinlerini üzerinden alıyoruz. Hazır hale gelen pekmezimizi çevre illere ve dostlarımıza satıyoruz” diye konuştu.Tamamıyla doğal olarak üretilen üzüm pekmezinin birçok hastalığa da iyi geldiğini ifade eden Erkan Özer, “Genellikle akciğer hastalıklarına iyi geliyor. Bunun yanı sıra kalp ve damar hastalıklarına da iyi gelen bu pekmezimiz kansızlık hastaları tarafından da sıkça tüketiliyor” dedi.Karbonhidrattan zengin bir enerji kaynağı olan pekmez, glikoz ve fruktoz içeriği nedeniyle sindirime gerek kalmadan tüketildikten kısa bir süre sonra kana karışmaktadır. İçeriğindeki B (B1,B2,B3) vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, magnezyum, krom, demir zenginliğiyle de yüksek düzeyde vitamin ve mineral kaynağıdır.Ortalama 29 kalori olan bir yemek kaşığı (10 gram) pekmez yaklaşık 1 mg demir ve 40 mg kalsiyum içermektedir. Pekmezin 100 gramı, yaklaşık 293 kalorilik enerji sağlamaktadır.Pekmez akciğerleri temizler, sigaranın yarattığı hasarı azaltmaya çalışır. Göğüsü yumuşatarak inatçı ve kuru öksürüğün kesilmesine yardımcı olur.Özellikle büyüme çağındaki küçük çocukların, kilo alamayanların, iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri olanların beslenmesinde pekmeze yer verilmelidir. Pekmez, egzama, sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarının tedavisinde de yardımcı besin olarak kullanılmaktadır.İçeriğindeki potasyum sayesinde, tansiyonu dengeleyici özelliği bulunmaktadır. Zengin besin içeriği olan pekmezi yetişkinlerin günde 1-2 yemek kaşığı, çocukların ise 1-2 tatlı kaşığı tüketmesi önerilmektedir.Pekmez, vücutta kolayca emilebilen demir içeriği nedeniyle kan yapımını artıran, kansızlığa iyi gelen bir besin kaynağıdır. Süt ve süt ürünlerinden sonra, kalsiyum içeriği açısından en iyi kaynaklardan olan pekmez, kemik gelişimi ve sağlığı için çok önemlidir.Pekmez, içindeki zengin potasyum sayesinde kan basıncının düzenlenmesinde de oldukça etkilidir. Pekmezde bulunan antioksidanlar, vücut direncini arttırarak, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Hastalıklara karşı koruyucu etkisi nedeniyle öksürüğe iyi geldiği ve balgam söktürdüğü bilinmektedir