Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Budaklı köyü sınırlarında bulunan Budaklı kaplıcası yerli ve yabancı turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerlerden biri. Özellikle soğuk kış aylarında mandalarıyla sıcak su keyfi yaşayan köylüleri ile de gündeme gelen Budaklı kaplıcasında gaz ölçümü yapıldı.
Bitlis Eren Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Cihan Önen özellikle kapalı alanlarda biriken gazların yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere Koah ve Akciğer rahatsızlıkları olan vatandaşları etkileyebileceğini söyledi.
Dönemsel olarak gaz salınımının yaşandığı bölgede sık sık ölçümler yapılarak bu dönemlerin tespit edilmesi ve vatandaşlara bu dönemlerde uyarılar yapılmasını isteyen Dr. Cihan Önen, kısa süre önce de arkadaşlarıyla birlikte gazlar maruz kaldıklarını söyledi.
Budaklı kaplıcasına giderek yine kendi imkanları ile yanında getirdiği cihazla Hidrojen sülfür ölçümü yapan Dr. Önen, özellikle kapalı alanlarda biriken gazlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Cihan Önen yaptığı açıklamasında şunları söyledi:
“Bitlis ilimizin pek çok doğal güzellikleri var. Burada Bitlis halkının yanında buraya insanlar gelmektedir. Buraya şifa ve keyif için gelenler var. Güzellikleri bünyesinde barındırmasının yanında bir takım tehlikeleri de bünyesinde barındırmaktadır. Burada yer yer dönemsel olarak zehirli gazlar birikmektedir. Bizler bunu gözlemledik. Bunun yanında halkta da buna benzer gözlemler var. Özellikle kapalı yerlerde, mescit gibi yerlerde zehir birikmesi daha fazla olmaktadır. Gazlar havadan daha ağır olduğu için yerde daha fazla birikiyor. Kafanızı yere eğdiğinizde ere yakın bölgelerde çok daha fazla zehir konsantrasyonu var. Yakın zamanda da bizler birkaç arkadaşımızla birlikte buna tanık olduk. Arkadaşlarımız mescide girdikleri zaman bundan etkilenerek kendilerini dışarı attılar. Yoğun bir zehirlenme yaşadılar. Öksüre öksüre dışarı çıktılar. Özellikle bu zehrin salını olduğu zamanlarda çocuklar ve yaşlılar dikkatli olmalıdırlar. Çünkü onlarda etkileri daha fazla olmaktadır. Bunun yanında Koah hastalığı ve akciğer rahatsızlıkları, hipertansiyon hastalığı olanlar da dikkat etmelidir. Az miktarda boğaz tahrişi oluyor. Bizler bunu gördük. Ancak daha ileriye gidilirse, kapalı yerlerdeki zehirlenmeler, kişide bilinç kaybına kadar gidebilmektedir. Bu konuda vatandaşlarımızın çok dikkatli olması gerekmektedir. Şifa bulayım derken ortaya farklı durumlar çıkmasın.”
“DÜZENLİ ÖLÇÜM YAPILMALI”
Bölgede birçok gaz çıkışının olabileceğine de değinen Önen, “Şu anda elimizde bir tek ölçüm yapan cihazımız var. Hidrojen sülfür ölçümü yapıyor. Oldukça zehirli gazlardan biridir. Ancak burada pek çok noktada farklı gazlar çıkabilir. Özellikle Kükürdüoksit gibi. Radon, metan gazı gibi. Bizim elimizdeki Hidrojen sülfür gaz ölçümü yapıyor. En tehlikeli gazlardan biridir. Bu bölgede düzenli olarak ölçümlerin yapılması gerekiyor. Halk sağlığı açısından da önem arz ediyor. Gazlar suyun sıcaklığı, gaz durumu ve havanın sıcaklığı gibi durumlarda farklı çıkabilir. Burada zaman zaman ölçümler yapılarak gaz salınımının fazla olduğu zamanlar tespit edilerek vatandaşlara da bu dönemlerde dikkatli olmaları yönünde uyarılar yapılabilir” dedi.