Bitlis’in dört bir yanından vatandaşlarımız çeşitli sorun ve şikayetlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu sorunların bazıları yıllardır çözüm beklerken, bazılarıysa ne yazık ki hala görmezden gelinmeye devam ediyor. Son dönemde sıklıkla dile getirilen ve artık tahammül sınırlarını zorlayan konulardan biri de, engelli bireylerin hayatını kolaylaştırması gereken alanların hoyratça ihlal edilmesi.
Şehir merkezinde ve kamu kurumlarının çevresinde engelli bireyler için ayrılan park yerlerine, hiçbir engeli bulunmayan araç sahiplerinin pervasızca park ettiklerini görmek artık sıradan bir manzara haline geldi. Bu sadece bir trafik ihlali değil; aynı zamanda vicdani bir sorumsuzluk örneğidir. Kaldı ki, bu alanlara izinsiz park eden araçlara herhangi bir cezai işlem uygulanmadığı da ortada. Denetim yetersizliği, bu sorumsuz davranışların önünü açıyor.
Diğer bir önemli sorun ise, kamu binalarının ve apartman girişlerinin bebek arabaları ve engelli sandalyesiyle kullanımına uygun alanlarının da araçlar tarafından kapatılması. Bu durum yalnızca engelli bireyleri değil, yaşlıları, bebekli anneleri ve çocuklu aileleri de ciddi biçimde mağdur ediyor. Buralarda yapılacak 5 dakikalık bir iş için gelişigüzel bırakılan araçlar, bir başkasının yaşam hakkına müdahale anlamına geliyor.
Yetkililerden beklentimiz sadece tabelalarla değil, caydırıcı cezai uygulamalarla da bu alanların korunmasıdır. Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını kolaylaştırmak bir lütuf değil, bir zorunluluktur. Unutmayalım ki bir gün hepimiz engelli olabiliriz ya da sevdiklerimiz bu alanlara ihtiyaç duyabilir.
Bitlisimiz sadece tarihî güzellikleriyle değil; aynı zamanda toplumsal duyarlılığıyla da örnek bir şehir olabilir. Ama bu ancak birlikte hareket ederek ve sorunları görmezden gelmeyerek mümkün.
Serkan Olcay