Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki çeşitli açılış ve programlara katılmak üzere Bitlis’e geldi. Muş’tan karayoluyla Bitlis’e gelen Bakan Özhaseki’yi Bitlis Valiliği önünde Kaymakamlar, belediye başkanları ve kurum amirleri karşıladı. Bitlis Valiliğine geçen Bakan Özhaseki burada ziyaretçi defterini imzaladıktan sonra Valilik makamında gazetecilere ziyareti ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Özhaseki daha önce Kayseri Belediye Başkanı olduğu dönemde Bitlis’e geldiğini, o dönemdeki tecrübelerini belediye başkanı ile paylaştığını belirtti. Özhaseki açıklamalarında şunları söyledi: “Bugün Anadolu’muzun en kadim kentlerinden biri olan Bitlis’teyiz. En karlı günde bereketli bir günde geldik. Gelmişken hayra vesile olmak lazım. Dost köyüne bahanesiz gelinmezmiş, bir bahane ile gelmek lazım. 8-10 yıl kadar önce Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı iken yine milletvekillerimizin isteği üzerine buraya gelmiştik. Burada belediye başkanımıza neler yapılabileceği hususunda tecrübelerimizi aktarmaya çalışmıştık. Sonra yol yapımı konusu vardı bunu üstlendim ve yaptım o zaman. Üzerime düşen görevi yerine getirdim.
Bugün kayyum belediyemizin valiliğimizin yaptığı sokak sağlıklaştırma çalışmasının açılışını yapacağız. Hem de yıllardır kangren haline gelen dere üzerindeki yapıların ve dere ıslahının nasıl yapılacağı hususunu kendi aramızda istişare edeceğiz. Kolay değil. Çünkü kolay olmaması, daha çok istimlak bedellerinin bulunamamasından kaynaklanıyor. Bütçe kısıtları içinde kamulaştırmaya para ayrılamamasından kaynaklanıyor. Ama her işin formülü var. Formülleri bulacağız, çalışacağız, Bitlis’i yakışır tarihindeki adına yakışır hale getirmek için ne formül varsa devreye sokup uğraşacağız. Batıya gidenler bilirler bütün şehirler ırmaklar üzerine kurulmuştur. Onlar her türlü istifade ederler sudan. Bizde ise burada ne yazık ki onu kapatmışız. Üstünü örtmüşüz, tapulamışız, birilerine vermişiz. Haddinden fazla yanlış bir uygulama. Şimdi o yanlış uygulamayı çekmeye çalışıyoruz. Bu konuda bir takım formüller var inşallah onlarda devreye girecek” dedi.
Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu ise, “Belediye başkanı olarak burada görevlendirildim. Bitlis, çok tarihi kültürel derinliği olan bir şehir. En önemlisi de tarihi misyonu özellikli olan bir ilimiz. Şu anda kentimizin 600’ün üzerinde tescilli tarihi eseriyle bölgedeki tarihi zenginliği en fazla olan ilimiz. Anadolu’ya ilk giriş kapımız olan Ahlat’ı kendi bünyesinde barındıran bir ilimiz. Böyle bir tarihi kente hizmet etmeyi Allah bize nasip etti. Sizlerin de desteğiyle bu kadim kentimizi tekrar tarihi kimliğine kavuşturmak için ilimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi. Açıklamaların ardından Bakan Özhaseki Kaymakamlar ve Belediye Başkanları ile Valilik toplantı salonunda bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 1 saat sürdü.
Bitlis’te çeşitli açılış ve programlara katılmak üzere bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki yapımı tamamlanan Sokak Sağlıklaştırma Projesinin açılışını gerçekleştirdi.
Arifbey Çarşısında düzenlenen açılışa katılan Bakan Özhaseki, burada kurdela keserek projenin açılışını gerçekleştirdi. Sokakta bulunan esnafları ziyaret eden Bakan Özhaseki Ulu Cami’de Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon çalışmalarını da inceledi.
Daha sonra AK Parti Bitlis İl Binasına geçen Bakan Özhasek burada Aralık Ayı İl Danışma Kurulu toplantısına katıldı. Burada Partililere seslenen Bakan Özhaseki, son günlerin gündemi haline gelen CHP’nin iddialarına da yanıt verdi.
Özhaseki, ‘Ben CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yalancılığını tescillemiş bir adamım” dedi. Özhaseki burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Allah’a hamdolsun bizler bir fikir etrafında bir ideal uğruna toplanmış insanlarız. Bizim inançlarımız, ideallerimiz var. Bunlar uğrunda da sonuna kadar azim etmeye kararlıyız. Onun için buradayız. Onun için kalkıp Ankara’lardan buralara geliyoruz. Onun için ben evimde 1-2 gün kalmıyorum. Bir derdimiz var. Biz çalışacağız, gayret edeceğiz, iyiye doğru götüreceğiz, bu ülkenin sonu selamet olacak. İnşallah biz de bundan nasipdar olacağız. Hayat bir mücadele. Bu mücadele hem içimizde var, hem de dış dünyada var. İçimizde bir tarafta nefis var. Bir tarafta da kalp var. Nefis olanca hızıyla rahat peşinde. Kalpte diyor ki benlik kötü iyilik yap” dedi.
Türki siyasi tarihi ve belediye tarihlerinde dönüm noktaları olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Siyasi tarihi için dönüm noktası adeta 2002’dir. Birisi 1946’dır. Diğer 2002’dir. 1946’da çok partili sisteme geçiştir. İnsanların hür bir şekilde kendileri için çalışan insanları seçebilme tarihidir. 2002’den önce ve 2002’den sonra gelen AK Parti iktidarlarının yapıklarını yan yana koyarsak kıyas kabul etmez. Herkes başını dik tutabilir. Biz ekonomide, sağlıkta, ulaştırmada, eğitimde enerjide başarılı olduk. Bunun yanı sıra bizim inançlarımıza yapılan saygısızlıklara karşı da dimdik ayakta durduk. O vesayetçi rejimin de belini kırdık. Bunlar kolay olmuyor. B öyle yüzde 50 oy aldın, gir oraya otur, mecliste kararlar al. Tıkır tıkır işler ürüsün. Ne yazık ki, olmuyor. Burası Türkiye. Ben 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. 2-3 yıldır da Ankara’da ve Bakanlıktayım. Emin olun burası çok özel bir ülke. Ummadığınız kadar arka arkaya girmiş girift olaylar var. Bunu işin içerisine girince görüyorsunuz. Bizim 15 yıllık dönemizde 15 tane ihtilal girişimi var. Adı ihtilal denemesi değil, ama her birinin arkasındaki niyet farklı.”
“KILIÇDAROĞLU’NUN YALANCILIĞINI BEN TESCİLLEMİŞİM”
Bakan Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenerek, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığım sırasında sene 2011 Kemal Bey yeni genel başkan olmuş. Meclis konuşmalarında elinde bir dosya ile çıktı. ‘Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk dosyalarını açıklıyorum’ dedi. Şimdiki dekontlar gibi. Allah’a hamdolsun 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. Ayrılırken bütün vatandaşlarla vedalaşırken, hakkınızı helal edin. Eğer bir gram şu kapıdan şu boğazımdan geçmişse haram edin. Ama Allah şahittir bir gram haram yemedim. Yavrularıma yedirmedim diyerek ayrılmış bir insanım. Fakat bunların derdi orada değil ki. Algı derdi. Aslında orada bir sürü iddia var. Asıl olay şuydu. Çevreden belediyeler bize bağlanınca. MHP’li bir belediyeden gelen bir çocuk sağdan soldan 3 bin -5 bin lira almış. Rüşvet parası. Bunu öğrendik. Savcılığa ben şikayet ettim. İfadesini verdi. Suçunu da itiraf etti. Savcılık cezası ile şimdi içeride yatıyor. Sorun yok. Aradan 2-3 yıl geçince yanına birileri giriyor. Kulağına gelip fısıldayan CHP’li milletvekilleri var. Savcılar toplandılar. Tek tek dosyalar açıldı. Baştan sona hepsi yalan. Atilla Kart ve Muharrem İnce Başkanlığında 10’lu-15’li Kayseri’ye çıkarma yaptılar. Ellerinde 250-300 sayfalı dosyalar yine. Şimdiki dekontlar gibi. Mahkemeler tek tek ne yazıyorsa incelediler. Hepsi paçavra. Hepsi yalan. Suratlarına çarpıldı. Sıra bize geldi bu kadar yalanın altında kalacak mıyız? El insaf be! Ana muhalefetin başındaki insan bunu nasıl yapar? Davalar açtım. Milletvekillerine meşru gazetelerine. Şu ana kadar arkadaşlarımızla birlikte 98 bin 750 TL para aldım. Bunun bir kısmını da Kılıçdaroğlu’ndan aldım. Sonrada aldık. Sucuk olarak millete dağıttık. Bizim ne yazık ki, CHP böyle. 15 gündür Türkiye’yi meşgul ediyor. Söylediği neydi? Man adası diye bir ada var. Neresi olduğunu biz bilmiyoruz da. Götürücülüğü iyi bildiği için onları biliyor. Burada 1 liralık kurulmuş bir şirket var. Buraya Cumhurbaşkanımızın yakınları, oğlu, eniştesi, kardeşi milyonlarca dolar göndermişler. Şirket kurulabilir, para gider gelir bunları pek bilmem. Madem bunları iddia ediyorsun bu belgeleri göster bakalım dedik. AK partililer olarak görelim dedik. Yok dedi. Savcılığa verelim. Yok dedi. Gazetecilere ver dedik. Aradan 3-5 gün geçince sıkıştılar en sonunda. Şirket sözleşmeleri bilmem neler dağıttılar. Bu ne rezilliktir. CHP aslında bir rota değiştirdi. Kılıçdaroğlu, diyor ki başkan bana iftira ediyor ben davacıyım. Savcı beye yazdım. Bu birinci yalanı, şu ikinci yalanı, şu üçüncü yalanı sıraladım. Benimle ilgili ne kadar yalanı varsa sıraladım. Belgelerini altına koydum. Dedi m ki, bizim siyasi literatürümüzde, insanlar arasında yalan söyleyene yalancı derler. İftira ediyorsa ona da müfteri derler. Bunda ikisi de var. Bunları ben söyledim koyduklarım belgelerde var. Yanlışsam cezama razıyım dedim. 6 ay kadar koyduğum bütün belgeleri inceledi. Sonra başkan haklı dedi. Ben bunun yalancılığını da ispatlamış bir adamım” şeklinde konuştu.
Bakan Özhaseki’ye konuşmasının ardından AK Parti Bitlis İl Başkanı Nesrullah Tanglay tarafından tablo hediye edildi. Bakan Özhaseki daha sonra karayoluyla Muş’a hareket etti.
(Haber: Ceren KURTYE)