“Dere Üstü Islah Projesi” kapsamında iş yerleri yıkılacak olan esnaflar, düzenledikleri basın açıklamasıyla yıkıma tepki göstererek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. Merkez Ulu Camii önünde toplanan esnaflar, proje kapsamında esnafların mağdur olduklarını söylediler. 2019 yılında “Sokak Sağlıklaştırması Projesi” kapsamında dış cephe giydirmesi ve çatıları yapılan iş yerlerinin de riskli alan kapsamına alındığını belirten esnaflar, yıkımın gerçekleşmesi halinde Bitlis’ten yoğun bir göçün yaşanacağına vurgu yaptılar.
Esnafları temsilen basın açıklamasını okuyan Erkan Çiçek, yapılan yanlıştan geri dönülmesi ve esnafın mağdur edilmemesi çağrısında bulundu. Çiçek, “İlimiz dere üstü ve dereden oldukça uzakta bulunan gerek şahısların mülkü ve gerekse de belediye ile vakıflara ait olan dükkanlar, 870 yıl önce yapılan Ulu Cami, Buğday Pazarı ve birçok tarihi eser, Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilip, koruma altına alınan ve yıkılamaz denilen yapılar, riskli alan gerekçesi ile yıkılmak istenmektedir.” dedi.
“YIKIM KARARI ALINDIKTAN SONRA USULÜNE UYGUN OLMADAN İŞ YERLERİNDEN NUMUNELER ALINDI”
Yıkım kararı alındıktan sonra usulüne uygun olmadan iş yerlerinden numuneler alındığına dikkat çeken Çiçek, şunları söyledi: Yıkım kararı alındıktan sonra dükkanlardan usulüne uygun olmadan numuneler alınmış. Aslında oldukça sağlam olduğu halde oldubittiye getirilerek ve usulüne uygun olmadan bütün yapılara ‘Sağlam değildir’ diye haksız raporla düzenlenmiştir. 2019 yılının eylül ayında sokak sağlıklaştırması kapsamında 8 milyon gibi hatırı sayılır bir para harcanarak yapılan iş yerleri de yıkım alanına alınmıştır. Bitlis Belediyesi’ne soruyoruz, madem yıkacaktısınız neden bu dükkanların dış cephe ve çatılarını yaptınız? Bitlis’te geçmişte sel afeti yaşandığında her seferinde sele maruz kalan ve dereye 5 metre mesafede bulunan Arif Bey çarşısı risk alanına dahil edilmemiştir.
Bu haksız yıkımın projesini yürüten Bitlis Belediyesi’ne soruyoruz, bu çifte standart sebebi nedir? Şu anda arkamızda bulunan PTT binası yakın zamanda yapılmasına rağmen yıkım için boşaltılmış ve dereye oldukça yakın olan Arif Bey çarşısına nakledilmiştir. Bu kadar güzel bir binayı ne sebeple yıkıyorsunuz? Yoksa çok yakın zamanda çelik konstrüksiyon ve deprem yönetmeliğine uygun olarak büyük paralar harcanarak yapılan bu binadan alınan numunelerde mi çürük çıktı? Sadece bu PTT binasının yıkılmak istenmesi bile bir akıl tutulmasıdır. Yine Ziraat Bankası çok yeni ve modern bir yapı olmasına rağmen neden yıkılıyor? Aslında bu yıkım gerek gerçekleşirse zaman içinde Bitlis çarşı merkezindeki bütün dükkanlarda yıkılacaktır.
“HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Son olarak esnafa seslenen Çiçek, hukuk çerçevesinde haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirterek, “‘Bugün benim dükkanım yıkılmaz’ diyen esnaf kardeşlerimiz, susarsanız yarın sıra size de gelecek. Biz kadim Bitlis çarşının esnafları olarak, Bitlis Belediyesi’ne ve bu yıkım projesinin paydaşlarına sesleniyoruz, dükkanlarımızı yıkmayın, çocuklarımızın ekmeği ile oynamayın. Bu yıkım sonucunda çok sevdiğimiz Bitlis’imizden bizi göçe zorlamayın diyoruz. Bu haklı mücadelemizde dükkanlarımızı yıktırmamak için her türlü direnişimizi hukuk çerçevesinde sürdüreceğimizi herkese duyuruyoruz.” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)