betcasinoantalya escortantalya travestiKralbetadana escortantalya escortadıyaman escortamasya escortartvin escortbalıkesir escortbartın escortbatman escortbayburt escortbilecik escortbitlis escortbodrum escortburdur escortbursa escortçorum escortdenizli escortedirne escorterzincan escorterzurum escortgaziantep escortgiresun escorthatay escortısparta escortkahramanmaraş escortkarabük escortkayseri escortkırşehir escortkonya escortkütahya escortmalatya escortmanisa escortmersin escortmugla escortosmaniye escortrize escortşanlıurfa escortsivas escorttokat escorttrabzon escortvan escortyalova escortzonguldak escortfethiye escortmarmaris escortmanavgat escortEn iyi slot sitelerideneme bonusu veren sitelerilbet güncel girişbonus veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerbahis sitelericasino siteleriescort bayantipobet twittergoldenbahis güncel girişcasino levantdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler bahis gottern uydurma denema bonusz bahis gottern uydurma denema bonusz yarak kürek işler yapma çık burdan bagcılar escortkartal escortbuca escortbeylikdüzü escortçankaya escorteryaman escortfatih escortkurtköy escortbahçelievler escortbakırköy escortküçükçekmece escortmaltepe escortmecidiyeköy escortsancaktepe escortpendik escortşişli escorttuzla escortümraniye escortüsküdar escortgörükle escortsilivri escortbayrampaşa escortesenyurt escortataşehir escortarnavutköy escortantakya escortiskenderun escortadapazarı escortbaşakşehir escortdidim escortatakum escortbandırma escortgebze escortkarşıyaka escortistanbul escortonline casino maldivesmersin travestiSahabetSahabet Twittercasino sitelericanlı bahis siteleri

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam Bitlis’te

Bu haber 18 Eylül 2020 - 14:06 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Başkanı İshak Sağlam partisinin teşkilat çalışmaları kapsamında geldiği Bitlis’te basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bitlis’in tarihteki önemine vurgu yapan İshak Sağlam, Bitlis Kalesi gibi birçok tarihi dokunun yer aldığı Bitlis’in daha önemli bir yere gelmesi gerektiğini söyledi.

Dünyada tarihi geçmişi bu kadar köklü olan bir başka yer daha olmadığına değinen Sağlam bölgede işsizlik sorununun aile yapısına da yansıdığını ifade etti. İşsiz gençlerin iş bulmak için batı illerini tercih ettiğini, bu şekilde aile yapısının da bozulduğunu iddia etti.

Dere üstü ıslah projesinde birçok öneri de bulunduklarına da dikkati çeken Sağlam, proje hakkındaki görüşlerini il teşkilatı olarak rapor haline getirerek, gerekli yerlere ilettiklerini de ifade etti.

Gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Sağlam, Birleşik Arap Emirliği (BAE) ve Bahreyn’in, ABD’de Siyonist işgal rejimiyle imzaladığı anlaşmanın İslam ümmeti için yok hükmünde olduğunu, bu anlaşmanın bir zillet belgesi olduğunu vurgulayan Sağlam, bu işgalin ümmetin birliğiyle son bulacağını söyledi.

Sağlam, “Birleşik Arap Emirliği ve Bahreyn’in, Amerika Birleşik Devletleri’nde imzaladığı bu metin bizce hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan bir metindir İslam ümmeti açısında. Bu bir zillet belgesidir. Belki bir kölelik belgesini imzalamak anlamına gelen bir sözleşmedir.” dedi.

“İslam coğrafyasını idare eden yönetimlerin büyük bir kısmı kendi haklarından kopuk yaşamaktadır.” diyen Sağlam, şunları söyledi:

“Maalesef İslam coğrafyasına hakim olan, İslam coğrafyasını idare eden yönetimlerin büyük bir kısmı kendi haklarından kopuk yaşamaktadırlar. Bahreyn halkı ve emaret halkı, dindardır, mukaddesatına saygılıdır ve siyonist rejimin yaptığı bu gasp ve işgali kabul etmezler ve asla da etmeyecekler. İmanları bunu kabul etmez. Türkiye haklarının nasıl imanı ve gayreti bu işgali kabul etmiyorsa İslam ümmetinin diğer parçalarının fertleri de aynı şekilde bu işgali kabul etmezler. Bir müddet belki koltuklarında oturabilmek için saltanatlarını sürdürebilmek için bu tür şeyler olacak. Ama biz buna inanıyoruz ki bu işgal ebedi değildir. Kudüs’ü Müslümanlar birliklerini sağlayarak, aradaki ihtilafları bir kenara bırakarak, bu işgale bir gün son verecektir. Geçmişte bu olmuştur. Biz bu ümmetin daha onlarca, yüzlerce Selahattin çıkarabilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu potansiyel bizde var. Bu azim ve kararlılığımızı bırakmamız lazım. İslam ülkelerini idare eden bu hainlerin gerçek yüzlerini mutlaka deşifre etmemiz lazım. Asla buna itibar etmemiz lazım. Direncimizi kırmadan, ümidimizi yitirmeden bu işgalin son bulması için ümmetin birliğini sağlayarak, inşallah bu anlaşmalara, bu imzaları ümmet olarak çöpe atacağız.”

Akdeniz’de yaşananlara da değinen Sağlam, Türkiye’nin Akdeniz’de Libya ve Kuzey Kıbrıs ile birlikte yürüttüğü çalışmanın uluslararası hukuka uygun olduğunu, Türkiye burada halkın haklarını sonuna savunması gerektiğini belirtti.

Akdeniz’de büyük rantların döndüğünü, Yunanistan’ın kışkırtmasıyla Türkiye’nin sıcak bir savaşa çekilmek istendiğine dikkat çeken Sağlam, ne olursa olsun barış masasında sorunun çözülmesi, Türkiye’nin lehine olacağını belirtti.

Sağlam, “Uluslararası ilişkiler tek başınıza alacağınız bir kararla korsanlık yaparak yürütemezsiniz. Komşularınızla, muhataplarınızla bir masaya oturup, sorunlarınızı halletmeniz lazım. Bugün belki ABD’nin ve Avrupa’nın, bazen ortaya koyduğu bu eskilerin tabiriyle ‘korsanlık’ yaparak bir oldubittiye getirerek, Defacto durumlar oluşturarak bir hak elde etmeye çalışmaları var. Biz uluslararası ilişkilerde asla güçlü olanın, haklı olduğu tezini kabul etmiyoruz. Bunu mutlaka yıkılması lazım gerektiğini söylüyoruz. Hatta Birleşmiş Milletlerin bu 5 daimî üyesinin veto hakkının bulunması, onların istemediği bu hususun ne kadar haklı olursa olsun, yürürlüğe girmesinin büyük bir sıkıntı olduğunu görüyoruz. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Parti programımızda ısrarla vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Güney Kıbrıs’ın, Avrupa’nın desteğiyle bütün adaların tek temsilcisi olarak kendisini gördüğünü dile getiren Sağlam, “Akdeniz’deki durum şudur. Uluslararası bazı sözleşmeler var. Türkiye’de bu sözleşmelere dayanarak Libya ile bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma çerçevesinde bir sınır belirlenmiş. Bununla ilgili Akdeniz’in altında, Akdeniz suları içerisindeki bu ekonomik durumu kendi lehine çevirecek bir şeyler yapıyor. Yıllardan beridir Avrupa Birliği’nin desteğiyle Güney Kıbrıs, kendine bütün adanın tek temsilcisi olarak görüyor. Diğer ülkelerle anlaşmalar yapıyor. Şimdi burada bir çıkar çatışması var. Biz Türkiye’nin, Akdeniz’deki Libya ve Kuzey Kıbrıs ile yapmak istediği anlaşmaların uluslararası sözleşmelere uygun olduğu, bunun diğer devletlerinde yaptığı rutin işlemlerden bir işlem olduğunu görüyoruz. Bu nedenle bunu sonuna kadar götürülmesi, orda bu halkın ne tür hakları varsa sonuna kadar savunmasından yanayız.” diye konuştu.

Yunanistan’ın, Fransa’nın kışkırtmasıyla Türkiye’yi sıcak bir savaşın içine çekmeye çalıştığına dikkat çeken Sağlam, bunu da tek başına yapabilecek bir durumda olmadığını kendisinin de bildiğini söyledi.

Sağlam, “Özellikle Yunanistan’ın, Fransa’nın da belki kışkırtmasıyla yapmak istediği husus, belki Türkiye’yi sıcak bir çatışma ortamına çekmektir. Yunanistan bunu tek başına yapabilecek durumda olmadığını herhalde bilir. Türkiye’nin tarihiyle, geçmişiyle, ekonomisiyle, belki askeri güçleriyle herhalde Yunanistan tek başına bu savaşı yürütebilecek durumda olmadığını görüyordur. Türkiye’nin savaşa çekilmesi, Türkiye’nin aleyhine olacaktır. Her ne olursa olsun, barış masasında, anlaşma masasında bu meselenin hallolması, savaşla bunun hal olmasından çok daha ehvendir, bu ülkenin yararınadır.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin yalnızlaştırılmaya çalışıldığın altını çizen Sağlam, şunları kaydetti:

“Uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin bu yalnızlığında mutlaka kurtulması gerekir. Maalesef Türkiye’de ve dünyada şu anda böyle bir durum var. İnsanlar ne kadar haklı olursa olsun, yalnız olduğu zaman hakkını savunamaz duruma gelirler. Haksız duruma geliyorlar belki uluslararası arenada. Türkiye’nin mutlaka bu ülkelerden bazılarını yanına çekmesi gerekir. Alternatifler de vardır. Libya’nın dışında Mısır alternatifi var. Belki Lübnan ile bu işler yapılabilir. Hatta Suriye’de Akdeniz sahilinde olan birisidir. Türkiye’nin mutlaka önüne alarak Akdeniz’de bu halkın haklarını sonuna kadar savunmalıdır. Şu anda görülüyor ki çok büyük ekonomik rant var Akdeniz’de. Zaten ısrarla Türkiye’nin üzerine gelmeleri ve Türkiye’yi yalnızlaştırmak istemelerinin ana nedeni de budur. Bunu Türkiye kaptırmak istemiyorlar. Yunanistan’ın yaptığı ikili anlaşmalarla Türkiye’ye çizdiği sınırlar çok gülünç. Yani sıradan bir insana da gösterseniz bunun adil bir paylaşım olmadığını göreceksiniz. Ben Türkiye’nin tezlerinin haklı olduğuna inanıyorum. Bu haklılığı uluslararası ilişkilerde de mutlaka tescil etmesi lazım. Bunun içinde diğer ülkeler ile ikili ilişkilerini düzenli hale getirmesi lazım. Sonuna kadar da bu tezi savunması lazım ve bu milletin haklarının takipçisi olması lazım.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.