betcasinoantalya escortantalya travestiKralbetadana escortantalya escortadıyaman escortamasya escortartvin escortbalıkesir escortbartın escortbatman escortbayburt escortbilecik escortbitlis escortbodrum escortburdur escortbursa escortçorum escortdenizli escortedirne escorterzincan escorterzurum escortgaziantep escortgiresun escorthatay escortısparta escortkahramanmaraş escortkarabük escortkayseri escortkırşehir escortkonya escortkütahya escortmalatya escortmanisa escortmersin escortmugla escortosmaniye escortrize escortşanlıurfa escortsivas escorttokat escorttrabzon escortvan escortyalova escortzonguldak escortfethiye escortmarmaris escortmanavgat escortEn iyi slot sitelerideneme bonusu veren sitelerilbet güncel girişbonus veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerbahis sitelericasino siteleriescort bayantipobet twittergoldenbahis güncel girişcasino levantdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler bahis gottern uydurma denema bonusz bahis gottern uydurma denema bonusz yarak kürek işler yapma çık burdan bagcılar escortkartal escortbuca escortbeylikdüzü escortçankaya escorteryaman escortfatih escortkurtköy escortbahçelievler escortbakırköy escortküçükçekmece escortmaltepe escortmecidiyeköy escortsancaktepe escortpendik escortşişli escorttuzla escortümraniye escortüsküdar escortgörükle escortsilivri escortbayrampaşa escortesenyurt escortataşehir escortarnavutköy escortantakya escortiskenderun escortadapazarı escortbaşakşehir escortdidim escortatakum escortbandırma escortgebze escortkarşıyaka escortistanbul escortonline casino maldivesmersin travestiSahabetSahabet Twittercasino sitelericanlı bahis siteleri

Merve öğretmen, köy okulundaki öğrencilerin umudu oldu

Bu haber 24 Kasım 2019 - 9:46 'de eklendi ve kez görüntülendi.

BİTLİS’in Hizan ilçesine bağlı Yukarı Ayvacık köyüne atanan Merve Çelik (24), köy okulunu üniversiteden grafiker arkadaşı ile birlikte boyayarak, zorlu doğa koşularını hiçe sayıp, kendini öğrencilerine adadı. Merve Çelik, sınıfın duvarlarına öğrenciler daha iyi öğrensin diye Türkiye haritası, güneş sistemi, çarpım tablosu ve Atatürk portresi çizdi.

Merkeze yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunan Yukarı Ayvacık Köyüne Nisan ayında gelen Adanalı öğretmen Merve Çelik, soba ile ilk defa burada karşılaştığını söyledi. Bir taraftan okulu güzelleştiren Merve Çelik, diğer taraftan yabancısı olduğu köy yaşantısına alışmaya çalıştığını belirtti.

Öğrencilere okuma yazmanın yanında işaret dilini de öğreten Merve Çelik, “Okulumu ve köyü çok seviyorum. Uzak ama şirin bir köy. Açıkçası lojmana gelince moral ve motivasyonum düştü. Kendimi gerçekten kötü hissettim. Ancak şimdi buradan gitmek istemiyorum” dedi.

Merve Çelik gazetecilere yaptığı açıklamada şunları konuştu:
“İlk atama yerim olan Yukarı Ayvacık köyüne Nisan ayında geldim. İlk atama yerimi görünce çok heyecanlandım. Hemen Google’dan baktım nasıl bir yer, nereye gidiyorum diye. Tercihlerimi çok özenle yaptım. Sürekli araştırma yaptım. Sobalı ve tek okullu yerleri de yazmamıştım. Kendimce güzel bir tercih yaptım. Ama bir baktım Google’da okulun ismi var ama okulla ilgili bir resim yok. Eyvah ben nereye gidiyorum dedim.  Öncelikle Hizan’a geldik. Hizan Türkiye’nin en çok köyü olan 2’nci ilçesiymiş. Gelirken köyleri tek tek geçtik. Bütün tabelalara bakıyoruz. Bizim okulun ismi yok. Şu an yollarımız çok güzel ama ilk geldiğimde toprak yoldu. Uzun uğraşlar sonucu en son karla kaplı tepede olan bir köye geldik. Köyümüze gelince muhtarımız bizi güzelce ağırladı. Hemen lojmanı ve okulu görmek istedim. Açıkçası lojmana gelince moral ve motivasyonum düştü. Kendimi gerçekten kötü hissettim. Ben Adana’da doğdum büyüdüm.  Hiç köyde bir hayatım olmadı. Buraya gelince köy evlerine baktım hiç bizim evler gibi değildi. Hepsi toprak evler. İlk defa gördüm ve kendi kendime hala böyle evler var mı dedim.  İnsanların hayat ve yaşam tarzına bakınca demek ki varmış böyle yerler dedim.”

“ÇOCUKLARIN GÖZLERDEKİ O IŞILTI, MUTLULUK BENİ BENDEN ALDI”
Merve Çelik, ailesi ile birlikte okula gidip sınıftan içeri girdiklerinde heyecanlı olduğunu ifade ederek, “Çok heyecanlıydım. Zorlu bir süreç sonrası emeğimin karşılığını alacağım gündü. Kapıyı açıp sınıfa girdiğimde ‘hoş geldiniz’ diye karşılandım. Köyün ortamı, lojman, okulun durumu gibi bir sürü şey kafamda dönerken çocukların gözlerinin içindeki o ışıltı, o mutluluk beni benden aldı. Gördüğüm, yaşadığım her şeyi bir anda unuttum. Çok heyecanlıydım. Gelirken çocuklar için bir sürü hediyeler hazırlamıştım. Güzelce giyinip, köye geldim. Tabi köy yollarından, kardan, kıştan hiç haberim yok. Yolda gelirken babam bir anda durdu. Nisan ayında o kadar çok kar yağmış ki, yol çöküp kapanmış. Bir yandan mutsuzdum, bir yandan şaşkındım. Demek ki ilk günden bütün her şeyle yüzleşmem gerekiyormuş. Okulumun ilk gününü böyle geçirmiş oldum” dedi.

“SINIFTA İLK DİKKATİMİ ÇEKEN SOBA OLDU”
Merve Çelik, Adana’da soba görmediklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Tabi sınıfa ilk gelince dikkatimi çeken sobamız oldu. Biz Adana’da soğuk nedir bilmeyiz. Biz montta giymeyiz. Kasım ayında bile kısa kollu tişörtlerle geziyoruz. Soba kültürümüz yoktur bizim. Beni en çok zorlayan şey soba oldu. Hatta bazı günler 3 saat uğraşıp sobayı yakamadığım günler oldu. Köy halkımız bu konuda bize yardımcı oluyor. Yakamadığım zamanlar onlar gelip yakıyor. Okulla ilgili planlarımda şu şekilde oldu. Sobamız teneke soba olduğu için çok toz oluyordu. Biz dersle zaman geçireceğimiz yerde sınıfın temizliği ve düzenini düşünür hale gelmiştik. Bu durum beni çok rahatsız etti. Bir eğitim vermem gerekiyor burada. Bence okul sadece klasik düzenin olduğu bir yer olmamalı. Onlar kendini evinde gibi hissetmeli. Bir yandan okula alışmaya çalışırken diğer yandan her gün yatağıma yattığımda düşünmeye başladım. Sınıfımızı nasıl daha güzel bir hale getirebiliriz, çocuklar nasıl mutlu olur, onlara daha iyi nasıl eğitim verebilirim diye. İlk geldiğimde çocuklara Türkiye haritasında Bitlisi sorduğumda çocuklar bulamıyordu. Kendi kendime gerçekten bir problem olduğunu, çocukların bu Türkiye haritasını öğrenmeleri gerektiğini düşündüm. Teneffüslerde Türkiye haritasını elimize alarak yarışmalar yapmaya başladık. Yarışmaları yaparken kocaman bir Türkiye haritası duvarda olsa çocuklar her şehri rahatlıkla öğrenebilir diye düşündüm. Hatta sadece şehri öğrenmekle kalmaz o şehrin kültürünü, turizm kentlerini, yemek kültürlerini, her şeyi öğrenebilirler diye düşündüm.

“SABAHLARA KADAR ÇİZİMLER VE BOYAMALAR YAPTIK”
Çelik, en büyük hayalinin atandığı okulu işitme engelli arkadaşı Fatih’le beraber güzelleştirmek olduğunu ifade ederek, “Isparta’dan gelen işitme engelli arkadaşım Fatih vardı. Üniversite döneminde biz onun derslerine yardımcı olurken, oda bize işaret dili öğretmişti. Kendisi grafiker. Benim en büyük hayalim atandığım bir okulu Fatih’le beraber güzelleştirmekti. Çünkü Fatih’in harika bir yeteneği var. Onu okula çağırdım. Yaklaşık burada 13 gün kaldı. Biz Fatih’le beraber sabahlara kadar çizimler ve boyamalar yaptık. Bizim dersimiz geç bittiği için akşam 7’de başlıyorduk. Sabah 5-6 artık ne kadar sürerse yapıyorduk. Okulumuzu boyadık. Duvardaki tasarımlarımızı Fatih yaptı. Türkiye haritası benim fikrimdi. Çizimi Fatih’e aitti. Çarpım tablosunu yapmamızda ki amaç ise, çocukların öğrenmesini kolaylaştırmaktı. Sınıfımızı bu şekilde tasarladık. Tadilata 2 aydır başladık. Bu daha sınıfımızın bitmiş hali değil. Biz buralara daha armut koltuklar alacağız. Sıralarımızın yerine başka sıralarda düşünüyoruz. Sınıfın düzeni dışında çocuklarla yapacağımız çok güzel projelerimiz var. Çocuklarla birlikte tasarım atölyeleri kurmayı düşünüyoruz” diye konuştu.

Çocukların işitme engelli arkadaşı Fatih ile tanıştıktan sonra işaret diline merak saldıklarını, boş zamanlarda öğrencilerine işaret dilini öğrettiğini de sözlerine ekleyen Çelik, “ İşaret dili konusunda çocukları uzmanlaştırmayı istiyorum. İşitme engelli birileriyle karşılaştıklarında gerçekten konuşabilmelerini istiyorum. Bu konuda duyarlılık kazanmalarını istiyorum. Fatih buraya geldiğinde onu o kadar çok sevdiler ki, giderken ağladılar. Onunla konuşabilmek için işaret dilini öğrenmeye daha bir hevesliler. Artık biz bazı şeyleri işaret diliyle yapıyoruz sınıfta. Bunlar dışında çok farklı projelerimiz olacak. Biz çocuklarla gezmeyi planlıyoruz. Çünkü çocukların bir çoğu köylerinden Hizan’a gitmiş değil. Şu anki hedefimiz Ankara ve Çanakkale’yi gezmek. O şehirlerin atmosferini, oralarda yaşayabilmek. Öncelikle İl Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Emin Korkmaz’a  ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz olmak üzere bu çalışmalarımızda bize destek olan herkese teşekkür ederiz” dedi.

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.